Skip to main content
search

İşyerinde zeka ürünü mizah, iletişimi ve yaratıcılığı artırır

‘Sayın IK Yetkilisi,

Bana gönderdiğiniz red mektubu için teşekkür ederim. Dikkatle inceledikten sonra, şirketinizde çalışma olanağımı reddinizi üzülerek geri çevirmek durumundayım.

İşyerinde zeka ürünü mizah, iletişimi ve yaratıcılığı artırır

‘Sayın IK Yetkilisi,

Bana gönderdiğiniz red mektubu için teşekkür ederim. Dikkatle inceledikten sonra, şirketinizde çalışma olanağımı reddinizi üzülerek geri çevirmek durumundayım.

Bu sene çok sayıda red mektubu aldığım için çok şanslıyım. Böyle çeşitli ve parlak iş imkanları göz önünde bulundurulunca, tüm redleri kabul etmem imkansız.

Sizin reddetme konusunda olağanüstü niteliklerinize ve geçmiş deneyiminize rağmen, reddinizin benim bugünkü ihtiyaçlarımla örtüşmediğine inanıyorum.

Bu nedenle, firmanızda 5 Ocak Pazartesi’den itibaren işbaşı yapmaya kararlıyım.

Sizinle çalışmak için sabırsızlanıyorum.

Saygılarımla…’

Zeka ürünü mizah = iletişimi yüksek ve yaratıcı işyeri

İK departmanında çalışıyorsunuz, red mektuplarınızdan birine böyle bir cevap aldınız. İlk tepkiniz ne olur? Gülmek, arkadaşlarınızla paylaşmak, şaşırmak, ne yapacağını bilememek, sinirlenmek… belki hepsi birarada. Eğer daha çok sinirlenmeye yönelirseniz, siz işinizi çok ciddiye alan bir çoğunlukla berabersiniz.

İş ortamı çoğumuz için ciddiyetle eş anlamdadır. Toplantılara girmek, uzun saatler çalışmak, başarılı olmak ve kar etmek için yeni hedefler oluşturmak. İçlerinde eğlenceye, şakalaşmaya pek yer olmayan bir yer. Oysa, günün çoğunu geçirdiğimiz iş yerinde sürekli aynı ciddiyetle çalışmak ve rekabetin yol açtığı stresle başa çıkmak oldukça zor. Zaman zaman iş arkadaşlarıyla şakalaşmak, gülümsemek, gülmek ve kahkahalar atmak stresi azaltmak ve moral yükseltmek  için birebir. Aynı zamanda, şakalaşmak, çalışma arkadaşlıklarını sağlamlaştırır, meslektaşları birey olarak birbirine yakınlaştırır. Fortune dergisinin ‘Çalışmak için En İyi 100 Şirket’ sıralamasında, liste başındaki şirketler çalışanların çalışırken eğlendiği şirketler. Çalışanlar işte gülmeye, espri yapmaya, stresten uzaklaşmaya zaman ayırıyor ve isteyerek işe gidiyorlar.

Tabii esprilerin iş yerine uygun ve ölçülü olması da çok önemlidir. Esprilerin aşırıya kaçması ters tepki yaratabilir, kişiler alınabilir ve birbirlerine kırılabilirler. Marshall Üniversitesi’nden Profesör Christopher LeGrow’un çalışmasına göre; şakalaşmak, gerginliği azaltabildiği gibi, ters bir etki yaratıp insanları kendini savunma durumunda da bırakabiliyor. Çalışmaya katılanların yüzde 70’i ofis esprilerinin yaş, cinsiyet ve kiloyla ilgili eleştiriler olarak algılandığını, yüzde 40’ı ise, bir meslektaşlarıyla alay ettiklerini itiraf ettiklerini göstermekte. Ofiste anlatılan fıkraların veya yapılan esprilerin ölçülü ve yerinde olması ofis ortamını samimi bir hale getirecek ve işteki performansı da olumlu etkileyecektir. Hatta işle ilgili şaka yapmak, departman içinde iletişimi güçlendirecek ve yaratıcılığı arttıracaktır.

Mizah, hem sosyal, hem de bireysel

Espri yapmak, şakalaşmak veya daha genel bir terimle mizah, birkaç seviyede ele alınabilir. Öncelikle kişiler arası sosyal bir bağ oluşmasını sağlar. Başkalarıyla oyuna dayalı eğlenceli bir ilişki kurulur, çeşitli roller üstlenilir. Oyun oynarken kişiler belli bir amaç gütmeden eğlenirler, rahatlarlar. İş sırasında şaka yapıldığında kişi ufak bir ara verir, kısa bir süre için oyuna dahil olur ve çalışma ciddiyetine tazelenmiş şekilde geri döner. Ayrıca, bireysel seviyede mizah, içsel bir sürecin ürünüdür. Kişi çevreyi ve bilgileri doğru algılamakla bu sürece başlar, analitik ve eleştirel bir gözle edindiği bilgileri değerlendirir ve çoğu insanın duygu ve düşüncelerini özetler biçimde şakalar yardımıyla ortaya koyar.

Mizah üzerine 20 yılı aşkın süredir araştırmalar yapan John Morreal, mizahın gücünü birkaç maddede açıklıyor:

Mizah bir çeşit oyundur. Oyun oynamak çalışmanın karşıtı değildir.

Fiziksel ve zihinsel olarak, mizah; stresin karşıtıdır.

Mizahın bir sonucu olan gülmek; tansiyonu düşürür, kan dolaşımını düzenler, kas gerilmesini ve ağrıyı azaltır, bağışıklık sistemini güçlendirir.

Mizah, aynı zamanda zihni açar, esnek düşünmeyi desteklerken, negatif duyguların önüne geçer. Problemleri çözerken duyguları arka plana atıp akılcı çözümler bulmayı kolaylaştırır.

Daha yaratıcı olmamızı ve değişimle barışmamızı sağlar.

Mizah ile kendimize daha objektif bakmak ve savunmacı davranmak yerine uzlaşmacı olmayı mümkün kılar.

Mizah iletişimin anasıdır. Uyarı, değerlendirme, eleştiri ve red, mizah sayesinde çok daha yumuşak şekilde yapılabilir.

Takım oluşturmak ve etkin grup çalışmaları yapmak için şakalaşmak, bağlayıcı özellik taşır.

İşyerinde Espri Anlayışı

“İşyerinde Başarılı Mizah Anlayışı için Çok Gizli İpuçları” adlı kitabında Ronald A. Berk ve Karyn Buxman, şakalaşmanın ve espri anlayışının işyerinde nasıl olması gerektiğini okuyucularıyla 5 ana kategoriyle paylaşmakta.

1.İşyerinde espri anlayışı temel bir değer.

Dürüstlük, çalışkanlık ve güvenilirlik gibi ciddiye alınması şart. Ancak iş ortamının doğal bir parçası olarak göründüğünde çalışanları daha iyi bir ortama taşıyabilir.

2.Mizah anlayışı üst seviyeden başlar.

Birçok CEO’nun can alıcı konularda anekdotlarla çalışanlarına durumun ciddiyetini anlattığına, başarıyla aradaki hiyerarşi duvarını kaldırarak olaylara aynı perspektiften bakabildiğine şahit oluruz. Bir işyerinde mizah anlayışının oturmasında ve uygulanmasında üst yönetimin bakış açısı çok önemli. İdeal olarak, CEO veya Başkan, mizahın gücüne inanmalı. İşyerinin kurumsal kültürünü oluşturan değerler yukarıdan aşağıya gelir. Liderler ille şaka yapmak veya komik olmak zorunda değillerdir ancak şaka ve esprilere saygı göstermeli ve kimi zaman bu şakaları alkışlamayı bilmeliler. En üst yönetim bu espri anlayışına uzak kalsa da, İK direktörlerine ve diğer departman yöneticilerine düşen görev, bu uygulamaların başını çekmektir.

3.Tüm çalışanlar, mizahın gücünün farkında olmalı.

Tabii sadece yönetim değil, tüm çalışanlar işyerinde mizahın değerini kabul etmeli. Organizasyonda kurallar yukarıdan aşağıya gelse de, organizasyonların ruhunu belirleyen her zaman çalışanlardır. Şirket çalışanlarına uygun olmayan kurallar kısa sürede çalışanların itirazlarıyla yürürlükten çıkar. Zamanla doğrular eğrileri götürür. Ne kadar çok çalışan bu espri anlayışını iş hayatının bir parçası yaparsa, o kadar değişime açık olur, şirket genelinde üretim, güven, işe bağlılık, işe alım, yaratıcılık ve motivasyon pozitif etkilenir.

4.Mizahta da kurallar vardır.

Espri ve şakalaşmanın sınırları net olarak belirlenmeli. Oyunun kurallarını önceden bilmek oyuncuların hakkı. Birçok örnekle, yöneticiler; hangi tür şakaların iş yerinde kabul edilebilir, hangilerinin kabul edilemez olduğunu çalışanlara bir çalıştay ile interaktif bir şekilde anlatmalı.

5.Kasten kural bozmanın yaptırımları olmalı.

Zeka ürünü mizah = iletişimi yüksek ve yaratıcı işyeri

Nasıl işyerinin her konuda belli kuralları varsa ve bu kurallara uyulmadığında cezalar söz konusu oluyorsa, işyerinde şakalaşmanın da belli kuralları ve uyulmadığında yaptırımları olmalı. Şakalaşmaların sözel saldırı olmaması için bir yaptırım politikasının uygulanması gerekli. Unutulmamalıdır ki, çalışanlarının tamamının değerleri ve mizah anlayışları bir değil. Kimileri şakayı kırıcı ve rahatsız edici noktalara taşıyabiliyor.

Saldırgan şakayı çok genel tanımlamamız gerekirse, bir kişinin değerlerine, ahlaki prensiplerine ve hareketlerine saygısızlık, kışkırtma veya tehdit oluşturabilecek herhangi bir söz, obje veya hareket. Kişinin haklarına bir tür ihlal. Neyin ihlal olduğunu belirlemek oldukça zor, çünkü neyin ihlal olduğu son derece kişisel. Ancak, rehber kuralların konulması belirgin ihlallerin önüne geçilmesini sağlayacaktır. Saldırgan şakaların engellenmesi işteki huzuru sağlar. Aksi taktirde kişiler işten soğuyabilir, içlerine kapanabilir, sinirli ve gergin olabilirler.

Esprileri yerinde, zamanında ve ölçülü olarak kullanmak her zaman kolay değildir, ancak liderler esprileri nasıl etkin kullanacaklarını bilir, bu sayede çevrelerindekilerin anlayışını ve hayranlığını kazanırlar.

Mustafa Kemal Atatürk, ‘Atatürk’ün Liderlik Sırları’ kitabında, espri anlayışının yararlarını şöyle tanımlar: ‘Espri anlayışınız çoğu zaman problemlerin çözümünü kolaylaştırır. Espri anlayışınız gelişmiş ise, kendinizi yargılamanız olanaklı olur. Espri anlayışınız zekanızı keskinleştirir. Espri anlayışınız karşınızdakilere mesajlarınızı kırıcı olmadan vermenizi sağlar.’

Datassist’in katkılarıyla hazırlanmıştır.

Kaynak: Dünya Gazetesi

DBS

Leave a Reply