Skip to main content
search

Dünyada müzeciliğin ilk örneklerini, Roma İmparatorluğu zamanında, sefer ve savaşlarda edinilen ganimetlerin ortaya serilerek halka gösterilmesi oluşturur. Türk müzelerinin tarihine bakıldığında ise ilk çalışmalar çok daha yakın tarihlerde, Osmanlı İmparatorluğu zamanında yürütülen, arkeolojik eserlerin toplanmasına yönelik girişimlerde karşımıza çıkmaktadır.

Kurumsal olarak ilk müzenin kurulması Osman Hamdi Bey tarafından hayata geçirildi. Osman Hamdi Bey, 1883 yılında Güzel Sanatlar Akademisi (Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi’ni) ile İstanbul Arkeoloji Müzesi’ni kurdu ve müdürlüklerini üstlendi. 1884’te o güne kadar hiç gündeme gelmemiş olan ve çokça kayıp verilmesine neden olan bir zaafı gidermek amacıyla, antik eserlerin yurt dışına çıkarılmasını yasaklayan Asr-ı Atîka Nizamnâmesini çıkarttırarak yürürlüğe soktu. Osmanlı döneminde önemli adımlar atılmış olmasına rağmen, Anadolu eserlerinin ve 19. yy’a ait eserlerin tasnif edilmesi, Cumhuriyet döneminde kurulan kurumlar altında gerçekleşti. Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Sarayların mülkiyetini halka ve yönetimini de meclise geçirmesiyle beraber saraylardaki koleksiyonlar tasnif edilip, müzeleştirildi.

Günümüzde, müzeler beş farklı yapı altında toplanıyor: Resmi Müzeler, Vakıf Müzeleri, Şahıs Müzeleri, Kurum Müzeleri, Üniversite Müzeleri. Bu farklı yapılar yüzünden, işleyen ve devamlılık teşkil eden bir sistem oluşturmak güçleşiyor. Ortak hareket birliği oluşturmakta, eserlerin kronolojik olarak sergilenmesinde ve uygulamalar konusunda mutabakat sağlanmasında zorluklar yaşanıyor.

Özel Müzeler

Kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve tüzel kişilerle vakıfların kendi hizmet konuları veya amaçlarını gerçekleştirmeleri için başvurmaları halinde özel müze açmalarına izin verilmektedir.

Özel Müze kurma isteklerini konu alan başvurular 2863 sayılı Kanun ve buna bağlı çıkarılan “Özel Müzeler ve Denetimleri Hakkında Yönetmelik” hükümleri doğrultusunda incelenmekte, müzenin yeterli nitelik ve nicelikte bulunması ve sürekli hizmet vermesi hususları dikkate alınarak değerlendirilmektedir.

Gerçek ve tüzel kişilerce kurulacak müzeler, Kültür Bakanlığı’nın izin belgesinde belirlenen konu alanlarına ilişkin taşınır kültür varlığı bulundurabilir ve teşhir edebilirler. Bu müzelerde taşınır kültür varlıklarının korunması devlet müzeleri statüsündedir.

Türkiye’deki müzelerin dünya müzeleriyle de iletişimi oldukça zayıf olup, uluslararası müzecilik örgütleriyle bağların güçlendirilmesi gereklidir. ICOM (International Council on Museums) ve ICOMOS (International Council on Monuments and Sites) gibi uluslararası müzecilik kurumlarının desteği ile, eğitimlerin, bursların, dönemsel sergilerin ve dünya müzeleriyle iletişimin arttırılması Türkiye’deki müzecilik sektörünün gelişimine önemli katkıda bulunacaktır.

İstanbul’daki özel müzeler

Müzecilik anlayışında yeni bir çığır açan İstanbul`daki bazı özel müzeleri geçen yıl 831 bin kişi ziyaret etti.

İstanbul`daki bazı özel müze yetkililerinden aldığı bilgiye göre, Türkiye`nin ilk modern sanat müzesi olan ve Eczacıbaşı ailesinin öncülüğünde İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Denizcilik İşletmeleri`nin 4 No`lu antrepo binasının müzeye dönüştürülmesi ile 11 Aralık 2004`te ziyarete açılan İstanbul Modern Sanat Müzesi`ni (İstanbul Modern), 2007 yılında 548 bin kişi ziyaret etti.

Açıldığından bu yana 1,5 milyonu aşkın ziyaretçinin gezdiği müzeye en yoğun ilgiyi 19-25 yaş grubu gösterirken, bugüne kadar kadın ziyaretçi sayısı da erkeklerden fazla oldu.

Geçen yıl önemli sergilere ev sahipliği yapan müzedeki “Venedik-İstanbul” sergisi ile Venedik Bienali, 110 yıllık tarihinde ilk kez Türkiye`ye taşındı.

Müzede, 2007 yılında “Magnum Fotoğrafları ile Türkiye”, “Andreas Gursky”, “Şimdiki Zaman Geçmiş Zaman”, “Cihat Burak” ve tüm zamanların en önemli fotoğraf sanatçılarından Andre Kertesz`in yaşamı boyunca çektiği fotoğraflardan seçkin örneklerin yer aldığı “Hayatın Yansıması” gibi önemli sergiler yer aldı.

Müze adıİşletmeciAçılış tarihiZiyaretçi sayısı
2007/Bugüne kadar
İstanbul ModernIKSV Eczacıbaşı Vakfı11 Aralık 2004548.000 / 1.5 milyon
Rahmi Koç MüzesiKoç Vakfı1994134.000/1.2 milyon
Sakıp Sabancı MüzesiSakıp Sabancı Vakfı2002132.000/700.000
Sadberk Hanım MüzesiVehbi Koç Vakfıİlk özel müze 198017.870

ÜNLÜ ZİYARETÇİLER

Kuruluşundan bu yana 11`i fotoğraf olmak üzere 25 sergi ve 7 video programı gerçekleştirilen müzede, dünya sinema tarihinin önemli filmleri de gösterildi.

Gençlere ve çocuklara yönelik çeşitli sanat etkinlikleri de düzenlenen müzeye, 400 bin çocuk gitti.

Klasik müzik ve caz konserlerine de yer verilen İstanbul Modern`i gezen ünlüler arasında, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun, Avusturya Prensi Hubertus Von Hohenlohe, Hollanda Kraliçesi Beatrix, Prens Willem Alexander ile eşi Prenses Maxima, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ve eşi Esma Esad, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed El Baradey, Bill Gates`in anne ve babası William Bill Gates ve Mimi Gardner Gates, Şili Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Rodolfo Codina, sinema sanatçıları Catherine Deneuve ve Sean Connery gibi isimler bulunuyor.

RAHMİ M. KOÇ MÜZESİ

Haliç kıyısında restore edilerek müze haline getirilip 1994 yılında açılan Lengerhane binası ve restore edilerek 2001 yılında müzeye dönüştürülen Hasköy Tersanesi`nden oluşan Türkiye`nin sanayi ve teknoloji alanındaki ilk ve tek müzesi olan Rahmi M. Koç Müzesi`ni, geçen yıl yüzde 60`ının gençlerin oluşturduğu 134 bin 106 kişi ziyaret etti.

Kuruluşundan bu yana yaklaşık 1,2 milyon kişinin uğrak yeri olan müze, geçen yıl “Leonardo: Evrensel Deha”, “Braun Prize Tasarımları Sergisi” ve “Vapurlar&İnsanlar” sergilerine ev sahipliği yaptı. Müzede, ayrıca eğitim amaçlı çeşitli etkinliklere de yer verildi.

Rahmi M. Koç Müzesi`nde bu yıl “Vehbi Koç”, “Teneke Oyuncaklar”, “Minyatür Odaları” ve “Rahmi Koç`un Dünya Turu” gibi bazı sergiler açılması planlanıyor.

“Keşif Masası” ve “Müzebüs” gibi çeşitli eğitici etkinliklerin de yer aldığı müze, geçen yıl konferans, konser, ürün lansmanı, marka tanıtımı gibi 100`den fazla organizasyona ev sahipliği yaptı.

SAKIP SABANCI MÜZESİ

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi olarak tarihi Atlı Köşk de 2002 yılında kapılarını ziyaretçilere açtı.

Açıldığı günden bu yana 700 bin ziyaretçiyi ağırlayan müzeyi, geçen yıl 132 bin kişi ziyaret etti.

Ziyaretçilerinin yüzde 59`unu kadın, yüzde 41`ini erkeklerin oluşturduğu müzeyi, yaş grupları baz alındığında en fazla gezen grubu yüzde 42`lik bir oranla 0-18 yaş grubundaki gençler oluşturdu.

“Cengiz Han ve Mirasçıları: Büyük Moğol İmparatorluğu” sergisini yaklaşık 110 bin kişinin gezdiği müzede, ayrıca “Tanrı`ya Adanmış Halılar: Transilvanya Kiliseleri`nden Anadolu Halıları” , “Dağıstan Dokuma Sanatı, Kaytag İşlemeleri”, “Habersiz Buluşma” ve “Abidin Dino-Bir Dünya” sergileri müzede geçen yıl yer alan sergilerden bazıları oldu.

SALVADOR DALİ SERGİSİ

Sakıp Sabancı Müzesi`nde bu yıl 18 Şubat-25 Mayıs 2008 tarihleri arasında sergilenecek “Louvre Koleksiyonlarından Başyapıtlarla İslam Sanatının Üç Başkenti: İstanbul, İsfahan, Delhi” sergisi ve Eylül ayında yer alacak “Salvador Dali” sergisi önemli kültürel etkinlikler arasında yer alıyor.

Müzede 24 Kasım 2005-26 Mart 2006 tarihleri arasında sergilenen “Picasso İstanbul`da” sergisi 254 bin ziyaretçiyle müzenin bugüne kadarki ziyaretçi rekorunu da kırdı.

Bu arada, müze bahçesinde yer alan Sicimoğlu Yalısı, restorasyonun tamamlanmasının ardından “Müze Eğitim Atölyesi” olarak bu yıl hizmet vermeye başlayacak.

SADBERK HANIM MÜZESİ

Türkiye`nin ilk özel müzesi olarak 1980 yılında açılan ve iki ayrı binada hizmet veren Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi`ni ise bu yıl 17 bin 876 kişi ziyaret etti.

Müzede Sanat Tarihi Bölümü`nün bulunduğu Azaryan Yalısı`nda çeşitli dönemlere ait sikkelerin yanı sıra İslam sanatı, Osmanlı dönemi kadın kıyafetleri, kahve ikramı, kına gecesi, lohusa gelenekleri, sünnet düğünü gelenekleri ve görenekleri de sergileniyor.

Müzenin Arkeoloji Bölümünün bulunduğu Sevgi Gönül binasında ise Anadolu, İon, Helen, Roma, Bizans uygarlıklarına ait kandiller, süs eşyaları, heykeltıraşlık eserleri, mezar sterleri, cam eserler, boncuklar ve sikkeler yer alıyor.

Çağdaş müze uygulaması nedeniyle “1988 Europa Nostra Ödülü”ne layık görülen müze, özellikle yabancı ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor.

Sadberk Hanım Müzesi, 2007 yılında “Çatma ve Kemha-Osmanlı İpekli Dokumaları Sergisi”ne ev sahipliği yaparken, 9 Aralık 2007 tarihinde açılan “Eski Çağda İçki ve Sunu Kapları Sergisi” ise 30 Mart 2008 tarihine kadar sergilenecek.

Müzede ayrıca bu yıl Haziran ayı içinde açılacak “Meşrutiyetin 100. Yılı” sergisi de bu yılın önemli etkinlikleri arasında yer alacak.

Kaynak: Datassist / Değişim Yelpazesi, Dünya Gazetesi

DBS

Leave a Reply