Skip to main content
search

Geçtiğimiz hafta 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dünyanın her yerinde kadınlara yönelik çeşitli jestleri içeren birtakım etkinlik ve organizasyonlarla kutlandı. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine farkındalık artırıldı. Ancak takvimler 9 Mart’ı gösterdiğinde, birçok yerde işler tekrar 7 Mart’a geri döndü.

Son yıllarda kadınları şirketlerin yönetim kurulları ya da yönetici gibi üst düzey mevkilerde daha sık görmeye alıştık. İş hayatındaki kadına karşı olan önyargı yavaş yavaş erirken, kadın ile erkeğin arasındaki makas da yavaş yavaş kapatılıyor. Kadınlar “fırsat eşitliğine” daha çok yaklaşıyor. Peki, orta yaşlı kadınlar için de bu “fırsat eşitliğinden” bahsetmek mümkün mü?

İş hayatında “şans” verilen kadınların genellikle genç yaşlarda olduğunu görüyoruz. Orta yaşa gelen kadınlar için aynı “şanstan” bahsetmek pek de gerçekçi olmayacak. Ancak diğer yandan yaşları 30’a yaklaşan kadınların evlilikle gelen handikapları da gün gibi aşikâr. İyi birer ev hanımı ya da iyi birer anne olma istekleri, zaman zaman kariyer yarışında onları arka sıralarda bırakıp, kopuşlar yaşanabiliyor.

Kadınların iyi bir ev hanımı ya da iyi bir anne olma isteğinin altında yatan çeşitli toplumsal normlar, içgüdüsel dürtüler ya da mecburiyet olabilir. Ancak orta yaşa gelip, çocuklarını büyütmüş bir kadın için bu ve benzeri birçok zorunluluk ortadan kalkıyor. Onları iş hayatından koparacak çeşitli zorunlulukların ortadan kalkması, kariyerlerine devam etmeleri yolunu açabilir. Ve böylesi bir durumda da, şirketlerin -yönetici dâhil olmak üzere- tüm kadrolarında oldukça verimli, yüksek motivasyonlu; kısacası “başarılı” kadın çalışanları olabilir. İşte orta yaşlı bir kadın çalışanın başarılı olabilmesinin nedenleri:

  • Evlilik heyecanı ve çocuk yetiştirme zorlukları artık geride kalmıştır.
  • Hayatlarında anlam arayışına başlamış oldukları için bulundukları organizasyona değer katmaya daha istekli olacaklardır.
  • Her biri evlilikte zorluklar, belki boşanma, sorunlu eş veya akrabalarla ile mücadele gibi çetin konularla başa çıkıp insan ilişkilerinde çok değerli tecrübeler kazanmış olabilirler.
  • İş-Yaşam dengesinde işe daha çok vakit ayırabilir hale gelmiş olabilirler.
  • Çocuk yetiştirme konusundaki tecrübeleri onlara sabırlı olmayı, karşısındaki dinlemeyi ve ne olursa olsun pes etmemeyi öğretmiş olabilir.
  • Çevrelerinde arkadaşları ile kariyer veya ücret konularında yarışma problemlerini de aşmış olabilirler.
  • Orta yaşın getirmiş olduğu hayat tecrübesiyle, romantik rüyalardan sıyrılmış olacakları için enerjilerini çalışma azmine yönelteceklerdir.

Özetlemek gerekirse; genel kanının aksine, orta yaşlı bir kadın çalışanın genç bir kadın çalışana göre oldukça kritik noktalarda önemli meziyetleri bulunuyor.

Genç bir kadın çalışanın; evlilik ve kariyeri arasında birçok kez seçimler yapması gerekirken, orta yaşlı bir kadın çalışanın bu tarz seçimlerini çoktan rafa kaldırmış olduğunu görüyoruz. Bu bağlamda yönetici adayları konusunda doğru bildiklerimizi yeniden gözden geçirmek gerekiyor olabilir.

Evet, zorla güzellik olmuyor! Ancak güzelliği fark edebilmek için belki biraz bakış açımızı değiştirmek gerekebilir.

İş İlanlarında Gençlere Ayrıcalık

Günlük hayatta karşılaştığımız iş ilanlarının birçoğunda yaş kriteri bulunuyor. Söz konusu kriter için ise genelde 35 yaş altı kişilerin, -işin ne olduğuna pek de bakılmaksızın- işe daha uygun olacağı düşünülüyor. Maalesef özgeçmişinde 55 yaşında olan bir kişi, direkt olarak bu yarışın dışında bırakılıyor. Ancak 55 yaşındaki bir insanın, 35 yaşındaki bir insandan çok daha fazla hayat tecrübesine sahip olduğu gerçeği, ne yazık ki çoğu zaman göz ardı ediliyor.

Yönetim Kurullarında Yer Alan Kadınların Oranı

2020 yılında yapılan bir araştırmada Borsa İstanbul (BIST) bünyesinde bulunan şirketlerin yönetim kurullarında faaliyet gösteren kadınların oranının yüzde 17 olduğu açıklandı. Bu oran 2019 yılında ise 13,7 olarak kayıtlara geçti. BIST bünyesindeki şirketlerin 116’sının yönetim kurullarının, en az yüzde 25’ini kadınların oluşturduğu da aynı araştırmanın öne çıkan noktaları arasında yer alıyor.

Avrupa’nın genelinde halka açık şirketler üzerinde yapılan bir başka araştırma çalışmasında da; yönetim kurullarındaki kadın oranının yüzde 11 olduğu belirtiliyor. Amerika’da ise durum kadınlar için pek de iç açıcı değil. Amerika’daki Fortune 100 arasında bulunan şirketlerin kadın yönetim kurulu üyeleri ise yalnızca yüzde 5’i oluşturuyor.

Öte yandan geçtiğimiz yıl, Almanya’da bu konu ile ilgili oldukça somut bir adım atıldı. Almanya’da faaliyet gösteren büyük şirketlerin yönetim kurullarına kadın kotası getirilmesi konusu Bakanlar Kurulu tarafından onaylanıp, meclise sunuldu.

Yeniden Başlasın!

Biz de Datassist Bordro Servisi olarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü annelik nedeniyle çalışma hayatından kopmak zorunda kalmış ve yeniden başlama konusunda çeşitli zorluklar yaşayan kadınları güçlendirip, istihdama kazandıran “Yeniden Başlasın” projemizi hayata geçirerek kutladık.

Ayrıntılı bilgi ve katılım koşullarını öğrenmek için proje sayfasını ziyaret edin!
DBS