Skip to main content
search

Malumunuz, son dönemde openAI şirketi tarafından geliştirilen ChatGPT uygulaması çok popüler. Aklımıza takılan hemen hemen her şeyi kendisine danışıp, fikir alabiliyoruz. Hatta istişare bile yapabiliyoruz. Kolay kullanılabiliyor olması ve ücretsiz olması sayesinde ChatGPT’ye erişmek çok basit bir şey. Uygulama bu sebeple artık birçok kişinin “sık kullanılanlar” klasöründe kendisine yer bulmuş durumda.

ChatGPT’ye yapay zekânın bizleri işsiz bırakıp bırakmayacağını sorduğumuzda oldukça net bir cevapla karşılaşıyoruz. ChatGPT’ye göre yapay zekâ işlerimizi kolaylaştıran bir asistan olacak. Bizler de daha stratejik noktalarda kendimizi konumlayacağız. Bu cevap bana pek doğru gelmiyor açıkçası…

Çalıştığınız şirketi gözünüzün önünden geçirin. Belki 30 kişilik belki de 3.000 kişilik bir şirkette İnsan Kaynakları departmanında herhangi bir “işçi” olduğunuzu varsayalım. Tepeden tırnağa, tüm çalışanları düşündüğünüzde yüzde kaçı stratejik karar verici? Yüzde 5 mi ya da yüzde 2 mi? Oldukça azdır muhtemelen. Haliyle stratejik noktalardaki iş arzı, işçi talebinin katbekat altında seyrediyor ve bu hayatın olağan akışının bir parçası.

Yazılımını Güncel, Pilini Dolu Tutun Yeter

İnsanlık olarak Sanayi Devriminin getirdiği makineleşme sürecinin etkilerini sosyolojik, psikolojik, ekonomik, kültürel ve daha birçok farklı disiplinin penceresinden sayısız kez inceledik. Kabaca çıkan en bariz sonuçları:

  • Köyden kente göç,
  • Daha verimli tarım,
  • Yeni makine temelli ihtiyaçlar,
  • Tatmin duygusunun kazanılan paraya,
  • Mutsuzluk hissinin ise kazanılamayan paraya bağlanması ve yine daha birçok sayısız yenilik olarak kayıtlara geçirdik.

Daha önceki yazılarımda çamaşır makinesinin icadının, belki de matbaadan bile daha büyük ama çok fazla dillendirilmeyen bir devrim olduğundan bahsetmiştim. Çamaşır makinesinin her eve girmesiyle kadınların iş hayatına katılmasının aynı dönemlere denk gelmesi asla bir rastlandı değildi. Yine Sanayi Devriminin yansımalarından bir diğeri de iş gücünün üretim sektörlerinden, hizmet sektörlerine geçmesi oldu.

“Yapay zekâ buraya uğramaz, burada beden işi konuşur!” diyen depoculara da kötü haber, artık depolarda da robotlar istihdam ediliyor. Karışık kutuları olması gerektiği gibi düzenliyor ve götürülmesi gereken yere teslim ediyor bu robotlar. Şu an bile oldukça erişilebilir fiyatlara hem de! Bu robotların sendikası, tazminatı, yolu, yemeği, bayramı, gecesi, gündüzü, düşük motivasyonu, borderline’ı yok. Yazılımını güncel, pilini dolu tutun yeter.

67 Model Mustang Kadar Havalı Olan Şey…

Netflix kurulduğu 1997 yılında, ABD’de DVD satan ve kiralayan bir şirketti. Sonraki yıllarda çağa ayak uydurarak dijitale taşındı ve hikâyenin bundan sonrasını da hepimiz biliyoruz. Bugün dünya üzerinde 250 milyona yakın ücretli abonesi var. ABD ile politik ilişkileri kötü olan ülkeler dışında hemen hemen her ülkeden para kazanmasına karşılık yalnızca Türkiye, ABD, Brezilya, Hollanda, Hindistan, Japonya ve Güney Kore’de yani ABD dahil toplam 7 ülkede ofisi var!

Carrefour, Migros gibi ülkemizde faaliyet gösteren süpermarketlerde kasiyer olmayan kasalara artık şaşırmıyoruz ve de oldukça pratik buluyoruz. Almak istediğimiz ürünün barkodunu okutuyoruz, kredi kartımız aracılığı ile ödememizi yapıyoruz ve alışverişimiz tamam.

Japonya’da yaklaşık 300 restoranı bulunan bir suşi restoranı olan Kura’da sistem bizleri oldukça şaşırtıyor. Bu restoranda ne garson var ne aşçı var ne bulaşıkçı var ne de kasiyer… Robotlar tarafından hazırlanan suşiler, masanın yanından geçen taşıma bantlarının üzerinde servis ediliyor. İstediğiniz suşiyi uzanıp masanıza koyuyorsunuz. Bulaşıklar da yine robotlar tarafından yıkanıyor ve tekrar kullanım için hazır hale getiriliyor. Hesabınızı da yine robotlar tarafından çıkarılıyor. Kura’nın birçok restoranında hiçbir çalışan insan yok. Genel merkezde çalışan bir avuç insan onlarca restorandaki robotları takip ediyor, olası bir aksaklıkta hemen bilgisayarlar üzerinden müdahale ediyor.

2010’ların başında San Francisco’da kurulan Momentum Machines şirketi de zamanın çok ötesinde ve haliyle oldukça iddialı bir iş yapıyor. Yine Kura’ya benzer bir şekilde hamburger üreten robot imal ediyor. Normal fast food restoranlarındaki gibi köfteyi dondurulmuş etten değil, taze çektiği kıymadan yapıyor. Momentum Machines istihdam dostu söylemleri ile pembe bir tablo çizmelerine alışık olduğumuz robotik şirketlerinden hayli farklı bir vizyona sahip. Şirketin kurucu ortaklarından olan Alexandros Vardakostas “Yaptığımız makinenin amacı çalışanları daha verimli hale getirmek değil, tamamen ortadan kaldırmak” diyerek amacını açık yüreklilikle belirtiyor. Vardakostas’ın bu açıklaması müthiş bir yankı uyandırmıştı. Bu cesur yaklaşımı takdire şayan.

Hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren birçok şirket artık eskisi gibi mağaza açma sevdalısı değil. Çünkü internet üzerinden yapılan satışlardan çok daha fazla para kazanıyorlar. Kocaman, havalı ve yüzlerce mağaza ile övünmek artık asla ilgi çekici değil. Bugünlerde en az 67 model bir Mustang ile gezmek kadar havalı olan bir şey varsa, o da az İnsan Kaynağı ile büyük cirolar elde etmek.

Yalanın İkinci İcadı

Bana göre Yapay Zekâ Çağı, Sanayi Devriminin devamı. İlk dönemlerini yaşadığımız Yapay Zekâ Çağında finansçıdan taksiciye, kasiyerden avukata, çaycıdan yönetmene hemen hemen tüm meslek mensuplarının işleri tehlikede. COVID’i atlattık, hayattayız ancak şimdi de işsiz kalma tehlikesi ile karşı karşıyayız. Mesleğinize yıllarını vermiş parayla satın alınamayan tecrübeler edinmiş olabilirsiniz ancak ne yazık ki artık tecrübeniz para etmeyebilir.

ABD’nin bazı yerlerinde insansız taksi hizmeti veren şirketler faaliyetlerine başladı. Birçok kişi bunu deneyimlemek için bu taksilerin çalıştığı şehirlere geziler düzenliyor. Yapay zekâ şoförlü bu taksiler o kadar akıllı ki; seyir hâlindeyken trafik ışıklarının yeşilden sarıya dönmesi halinde, ani fren yapıp trafiği tehlikeye sokmak yerine, yol müsaitse kontrollü bir şekilde sarı ışıkta geçiyor.

Yapay zekâ beni, sizi, hepimizi izliyor ve taklit ederek öğreniyor. Her şeyimizi taklit ederken, yalanın mucizelerini, kimi zaman hayat kurtarıcı olduğunu öğrenmiş olacak ki, “yapay zekâ ile işsiz kalmayacaksınız” diyor.

Bundan 50, 100, 200 yıl sonraki tarih, sosyoloji gibi toplumsal meseleleri ele alan disiplinler kesinlikle bugünlerden bahsedecek. Naçizane fikrim, işimiz tehlikede ancak yeni iş mecraları kesinlikle olacak ve istihdam oralara kayacak. Yukarıda da bahsini ettiğim gibi daha önce üretim sektörlerinden hizmet sektörlerine doğru nasıl bir akış olduysa, tıpkı ona benzer bir akış olacak diye düşünüyorum.