Skip to main content
search

Z kuşağının davranışları ve İş-yaşam dengesine bakışları neden farklı ve bize neden “çılgın” görünüyor?

  • Teknoloji onların hayatlarının ayrılmaz bir parçasıydı, böyle büyüdüler. Teknolojiye bağlı olarak yaşamak iş ile kişisel zaman arasındaki çizgiyi sildi. Bir savunma mekanizması olarak sınırlar oluşturmayı seçiyorlar.
  • Birçoğu bizler gibi değil girişimci olabiliyorlar ve esnek çalışma için kendi işlerini kurma olasılıkları daha yüksek. Bu da iş-yaşam dengesi konusunda geleneksel bir yaklaşımdan uzaklaştırıyor.
  • Bizlerden daha rahat büyüdüler, o nedenle öncelikleri para kazanmak olmayabiliyor. Anlam arayışı denen bir kavram çıktı, onlar sosyal sorumluluğa öncelik verme eğiliminde. Dolayısıyla kendi değerlerine uygun işverenleri arayanlarının sayısı yükseliyor.

Onlar şimdi bir çıkış yolu arıyor, bir yandan para kazanma ve daha iyi yaşama isteği, öte yandan kendi jenerasyonlarının iş-yaşam dengesi konusundaki dürtüleri.

Baby boomer kuşağı olarak iş-yaşam dengesi kavramına yaklaşmadan para kazanmak ve bunun bizi mutlu edeceğini düşünerek hareket ettiğimizi düşünüyorum. Gerçekten de “zaman mıdır değerli olan yoksa para mı“ buna genç bir yaşta iken karar vermeyi çok isterdim.

 

Avrupa

Avrupa ülkeleri genellikle Amerika Birleşik Devletleri’ne kıyasla daha kısa standart çalışma saatlerine sahip tabi ki. Birçok Avrupa ülkesinde haftalık çalışma saati 35 ila 40 saat arasında.

Özellikle Nordik ülkeleri Amerika Birleşik Devletleri’ne kıyasla daha kısa çalışma haftalarını, daha uzun yıllık izin haklarını ve daha cömert ebeveyn izni politikalarını yasal olarak zorunlu kılıyor.

Avrupa kültürleri genellikle iş-yaşam dengesine öncelik verir ve daha uzun tatiller ile aile ve kişisel zamana daha fazla vurgu yaparak boş zamana değer verir.

 

Amerika

Amerika Birleşik Devletleri birçok Avrupa ülkesine kıyasla daha uzun çalışma saatleriyle tanınıyor. ABD’de standart tam zamanlı çalışma haftası genellikle 40 saattir, ancak birçok Amerikalı bundan çok daha fazla çalışır.

ABD’de federal olarak zorunlu ücretli tatil veya ebeveyn izni yok. Bu da bazı Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında daha kısa tatil sürelerine ve aileyle ilgili konularda daha az izin alınmasını sağlıyor.

Eyaletler arasında farklılıklar olsa da Amerikalıların daha fazla çalışma eğiliminde olduğu bir gerçek. Amerikalıların daha büyük evleri ve arabaları olduğu kesin ancak daha mı mutlular? Avrupalılar belli bir gelirden sonra daha az çalışmak daha uzun tatillere ve sosyal haklara sahip olmak istiyor ve araştırmalar Avrupalıların daha uzun yaşadıklarını gösteriyor. Örneğin İspanya’da ortalama yaşam 83 yıl iken Amerika’da bu ortalama 77.  Mutluluk sıralamasında bir Nordik ülkesi başı çekerken Amerika daha arka sıralarda ama dünyanın en başarılı şirketleri Amerika’dan çıkıyor.

Sonuç olarak, zamana mı yoksa paraya mı değer verilmesi gerektiği konusunda doğru dengeyi bulmak kişisel değerlerimiz ve önceliklerimiz konusunda bizlere farkındalık yaratıyor. Hayatımızdaki bu dengeyi kurmak, içsel mutluluğumuzun ve tatminimizin anahtarı olabilir.

 

Zaman mı Para mı?

Daha fazla zamana sahip olmak, kişisel ilgi alanlarınızın peşinden gitmenize, sevdiklerinizle kaliteli anlar geçirmenize, kişisel bakım faaliyetlerine katılmanıza ve rahatlamanıza olanak tanıyarak sonuçta mutluluğunuza ve doyumunuza katkıda bulunur. Öte yandan, daha fazla paraya sahip olmak; finansal güvenlik, deneyimlere erişim, büyüme fırsatları ve belirli lükslerin tadını çıkarma veya finansal yatırım gerektiren tutkuların peşinden gitme yeteneği sağlayabilir.

Sonuçta cevap, önceliklerinize ve mevcut koşullarınıza bağlıdır. Bazıları zamana paradan daha fazla öncelik verebilir, ailevi veya kişisel uğraşlara öncelik vermek için esnek programları veya yarı zamanlı çalışmayı tercih edebilir. Diğerleri finansal hedeflere ulaşmak veya belirli konfor ve deneyimlerin tadını çıkarmak için daha fazla para kazanmaya öncelik verebilir.

Doğru dengeyi bulmak, değerlerinizi anlamayı, öncelikleri belirlemeyi ve zaman ve kaynakları hedeflerinize ve refahınıza uygun şekilde tahsis etmek için bilinçli seçimler yapmayı içerir.

Bu bilmeceyi çözmek için Avrupalı ve Amerikalı çalışanlara bakmak da ilginç olabilir.