Hadi, şöyle bir geçmişe dönelim ve hayata yalnızca yanlış zamanlama yüzünden ıskaladığınız ya da doğru zamanlama sayesinde hedefi tam on ikiden vurduğunuz fırsatları, durumları düşünelim. Bunu yalnızca iş hayatı için değil, özel hayatımız için de düşünelim. Doğru zamanlama neredeyse liyakat kadar önemli bir konu, belki de bir şans. Herhangi bir göreve, makama en layık kişi siz olabilirsiniz ancak sadece henüz doğru zaman gelmemiş olabilir.
Dünyaya gelmiş en büyük dehalardan biri olan Leonardo da Vinci felsefe, mimar, mühendis, astronom, müzisyen, anatomist, heykeltıraş, ressam, yazar, jeolog ve daha birçok unvana sahipti. İlim ışığında devir kapatmış, devir açmış dünyaya gelmiş en özel “şey”lerden birisiydi. İcatları kendi döneminin fersah fersah ötesindeydi. Tasarımını, mühendisliğini yaptığını birçok icat yüzyıllar sonra anlaşılmaya ve anlam kazanmaya başladı. Hatta öyle ki, bugün bile henüz anlamlandırılamayan icatları bulunuyor. Bir motora sahip makinelerin hemen hemen hepsinin içinde yer alan rulmanın mucidi de da Vinci’ydi. 1400’lü yılların sonu 1500’lü yılların başında helikopter ve tank eskiz çalışmalarının yanı sıra insan benzeri bir robot tasarlamıştı. Evet, bir robot! Cermen şövalyesine benzeyen bu robotun içinde iki kurmalı işletim sistemi bulunuyordu. Bu sayede robot şövalye oturabiliyor, ayağa kalkabiliyor, miğfer siperliğini kaldırabiliyordu. Kulağa inanılmaz geliyor değil mi…
İnsanlığın İnsan Kaynaklarının Makus Talihi
da Vinci kendi dönemi için saygın bir kişiydi fakat gelin gelelim yaptığı bu muazzam işler kendi döneminde “kimi zaman” çok bir şey ifade etmedi. Geleceğe, yani günümüz bilim dünyasına müthiş bir yol gösterici, ilham verici oldu. da Vinci dünyaya günümüzde gelmiş olsaydı belki bizler de kendisini pek anlamayacaktık. Harika işleri de olan ancak aynı zamanda bir “çılgın” olarak da niteleyecektik kendisini. Çünkü yüksek ihtimalle yine kendi zamanının çok ötesinde bir bilim insanı olacaktı.
Yalnızca da Vinci değil, Isaac Newton, Nikola Tesla gibi nice bilim adamları kendi zamanının ötesindeydiler. Haliyle yaptıkları onlarca icat kendi dönemlerinin çok çok ilerisinde konumlanıyor ya da hiçbir konum edinemiyordu.
İnsanlığın İnsan Kaynaklarına belki de 100 yılda bir gelen nadide kişiler genel olarak hep aynı makus talihi yaşadılar. Yaptıkları işler zaten “zamansız” öneme ve yeteneğe sahip olduğu için aslında oksimoron bir şekilde zamanlama hatası içerisindeydiler.
Örneğin dünyadaki en popüler spor olarak kabul edilen futbolda, futbolcu özellikleri ele alınırken bakılan belli başlı kriterler var. Futbolcu “iyi bir şutör mü, iyi bir koşucu mu, zorlanmaya bağlı kas sakatlıkları yaşıyor mu” gibi birçok kriter başlığında bir de ‘zamanlama’ var. Hatta zamanlama skalası o kadar önemli ki zamanlaması kötü olan ama aynı zamanda harika şutör olan bir futbolcunun piyasa değeri yükselemiyor. Çünkü o harika şutları çekebilmesi için doğru zamanda doğru pozisyon alması gerekiyor.
“Seçimden Sonra Alırız”
Bu durum iş hayatının her alanında tam da bu şekilde işliyor. Alınacak stratejik kararların ölçeği ne olursa olsun herkes doğru zamanı kolluyor. Çünkü yüksek emek verip, finaline yaklaştığınız bir projeyi herkese açıklamak, belki de yalnızca yanlış bir zamanda açıklandığı için projeyi doğmadan öldürebilir.
Ben bu satırları yazarken, ülkemizdeki yerel seçimlere yaklaşık iki hafta kadar bir süre var. Siyasi görüşü ne olursa olsun birçok kişi satın alma eylemlerini doğru zamanlama olduğuna inandığı ya da inanmadığı seçim dönemine göre yapıyor. Kimi “Seçim öncesi aldın aldın, seçimden sonra zor alırsın.” derken, bir diğeri de “Şimdi alınır mı hiç? Seçim bir sonuçlansın da o zaman alalım.” diyor.
İK’da Zamanlama Neden Bu Kadar Önemli?
Her stratejik kararın ardında, önünde zamanlamaya dair bir imge muhakkak yer alır. Bundan 50 sene önce birisinin gelip, “Tüm paramla yapay zekaya yatırım yaptım, ileride çok zengin olacağım.” demesi ne kadar da saçma olurdu. Ancak sizin de o kişiye cevaben “Ama daha internet bile icat edilmedi, bu acelen nedir yahu!” demeniz duyanlara keyif veren bir saçmalık şöleni olurdu. Fakat bundan 6-7 sene öncesine kadar yapay zekaya yatırım yapmak oldukça iyi bir gelir getirebilirdi.
Doğru zamanda doğru adımlar atan bir şirket zaten zengin olacaktır. Ancak buradaki en önemli şey; size bu fırsatları tasarlayabilecek, yaratabilecek ve yürütebilecek bir insan kaynağına sahip olmanız gerektiğidir. Böyle bir insan kaynağına sahipseniz zaten doğru zamanda doğru adımları da atıyorsunuzdur. Alın size muhteşem bir başarı sarmalı!
Tıpkı hayat gibi, tıpkı insanlık gibi İnsan Kaynaklarının meyvesi olan her iyi olguda doğru zamanlamadan bir parça muhakkak bulursunuz.