Skip to main content
search

“Global Düşün, Lokal Davran” ilk kez Amerikalı çevrecilerin 1970’lerde kullandıkları bir slogan. Dönemin çevrecilerinin amacı, bu sloganla büyük ölçekli çevresel bir değişikliğin gerçekleşmesi için kişilere, toplumlara ve uluslara düşen görevlere dikkat çekmek. Örneğin, okyanus hayvanlarını yaşatmak için para bağışı yaparken, ailenizle gittiğiniz kampta yere çöp atarsanız, global ve lokal kavramlarının düşünce ve davranış boyutunda birbirleriyle bütünleşmelerine ihtimal kalmaz. Bilakis, davranışlarınızla felsefi anlamda inandığınız çevresel değişime destek değil, köstek olmuş olursunuz. 

Zaman içinde, “Global Düşün, Lokal Davran” pazarlama profesyonelleri arasında mantraya dönüştü. Yerel düşünce ve davranışların internet ve özellikle de sosyal medya aracılığıyla saatler içinde yayıldığı ve küresel trendlere dönüşebildiği bir ortamda yaşıyoruz. Global pazarlamacı için bu büyük bir fırsat. Amerika’daki merkez ofislerinde oturup belirli reklam kampanyalarını dikte etmektense, birçok global şirket lokal davranışları takip etmekte ve bu davranışların tüm dünyada müşterilerine ilham olabileceğini gözlemlemekte. Küreselleşme ile teknoloji kullanan dünya nüfusu birbirine daha da yakınlaştı. Bir yandan da kişiler kendi toplumlarına özgü farklılıklarını, kültürlerini ve gelenek göreneklerini korumak, farklılıklarına sıkı sıkıya sarılmak istemekte. Tabii başka kültürlerin nasıl olduğunu, farklı yaşam biçimlerini de merak etmekte.

İşte bu çerçeveden baktığınızda, Netflix’in nasıl büyük bir açığı ticari bir fırsata dönüştürdüğünü görüyoruz. La Casa de Papel ile İspanyol Merkez Bankası soygununu nefesi kesilmiş bir şekilde izleyenlerden misiniz? Peki ya Rusya sınırındaki kasabada geçen Finlandiyalı ajanı izlediğimiz Bordertown? Netflix’in başarısı kültürel özgürlükleri ortak benzerliklerimizle harmanlayıp dünya standardında kaliteli içerikleri küresel seyircilerin beğenisine sunmak. 

Çevre, pazarlama, teknoloji destekli online içerik… Peki ya insan kaynakları? “Global Düşün, Lokal Davran” işe alım ve bordronun neresinde duruyor? İnsan Kaynakları yerel uzmanlığa sahip global standartlarda yetenekleri kendi şirketine çekmek ister. Bordrolama insan kaynakları alanında lokal ve globali en etkili şekilde harmanlama zorunluluğunda olan fonksiyondur. 

Bordro lokaldir: İş Kanunu, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Gelir Vergisi Kanunu her ülkede farklıdır. Bir bordro profesyonelinin veya bordro servis sağlayıcının bordro alanında uzman olması için o ülkenin ilgili kanunlarına hakim olması şarttır. Bordrolamanın yanlışsız olabilmesi için, yeni kanunların güncel bir şekilde doğru tarihten itibaren uygulanması ve emsali görülmemiş kanun değişikliklerinde doğru uygulamanın yapılması esastır.

Diğer yandan bordro globaldir: Bordro maaş kazanan çalışanın bulunduğu her şirket ve ülkede mevcuttur. Birden fazla ülkede faaliyet gösteren küresel bordro platformları şirketlerin bordro hesaplamalarına destek verirler. Bazı platformlar self servis ağırlıklı çalışmakla beraber, diğerleri şirketlerin ihtiyaçlarına göre bordro servislerini özelleştirebilirler. Bazı firmalar faaliyet gösterdikleri ülkelerde lokal ortakların uzmanlıklarından yararlanarak hizmet verirler. 

Başarılı bir bordro hizmeti lokal uzmanlık ve global standartların bir araya gelmesiyle mümkündür. Bir yandan, bordro hizmet sağlayıcı ülke hukukuna tamamıyla vakıfken, bordro hizmetini sağlam bir teknolojik altyapı üzerinden, kişiye özel ve self servis özelliklerini barındıran ve bilgi güvenliğini en yüksek önlemleri alarak koruyan bir hizmet felsefesiyle yürütmelidir. Hatasız, kolay kullanılan ve zamanında hizmet hiç kuşkusuz lokal/globalin ötesinde hizmet kalitesinin olmazsa olmazlarıdır.

Lokal veya global, hangi faaliyet alanında olursak olalım, teknolojiden kaçışımız olamaz. En akıllı yol, iş işten geçmeden teknolojiyle barışmak ve ileriye dönük birkaç adım atıp kendi alanımızın teknolojisine yatırım yapmak. 

Ela EROZAN GÜRSEL