Domuz gribi, finansal krizden sarsılmış olan dünya gündemine küresel bir tehdit olarak düştü. Birçok bilinmeyeni ile, uluslararası sağlık örgütlerinin ve hükümetlerin dikkatle yaklaştıkları olası salgın riski, tüm otoriteleri korumacı bir politikaya götürüyor. Grip salgınının yayılmaması için Meksika ve Amerika’nın enfekte olmuş yerleri adeta karantinada.
Salgının yayılmasını önlemek amacıyla, son derece sofistike takip sistemleri dünyanın her yerindeki vatandaşların sağlığını gözlemliyor, grip belirtileri gösteren kişilerin tetkiklerini ve gereken müdahaleleri anında gerçekleştiriyor. Geçmiş salgın hastalık yönetiminden alınan dersler daha gelişmiş teknolojilerle pekiştiriliyor. 2002 yılında yaşanan Asya merkezli SARS salgınının 800’den az ölümle kontrol altına alınması, dünyanın seyahate kapanması ve dakika dakika hastalığın yayılmasının izlenmesiyle mümkün olmuştu. Diğer bir rahatlatıcı faktör ise, grip aşılarının domuz gribi virüsüne etki etmesi – özellikle yayılma hızı ve ölçeğini azaltabiliyor. Salgın büyümeden alınması gereken tedbirlerin alınması ve büyük ölçekli salgınlara hazırlıklı olunması, insanoğlunun sağlığını sürdürmesi için önem taşıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verileri, 6 Mayıs itibarıyla A(H1N1) enfeksiyonu taşıyan domuz gribi vakalarının, 23 ülkede 1893 vakaya ulaştığını gösteriyor. Meksika’da ortaya çıkan virüs, kısa sürede ülke içinde 942 vaka ve 29 ölümle sonuçlandı. ABD’de 642 enfeksiyon ve 2 ölüm vakası tespit edilirken, Kanada’da 165 vaka bildirildi. Kuzey Amerika’da daha çok vaka görülmesine karşın, virüsün yayılma hızı, kişiden kişiye değişen şiddeti, ölüm tehlikesi yarattığı yaş grubu gibi karakteristik özellikleri henüz net değil. Birçok bilinmezliğin içinde, çoğu ülke sağlık güvenlik önlemlerini en üst seviyelere taşıyor, vatandaşlarına Meksika’ya gitmemeleri tavsiyesinde bulunuyor. Virüsün yayılmasının engellenmesi ve ölümlerin önüne geçilmesi primer önem taşıyor, ancak dünya ekonomisinin sarsıntı halinde olduğu bugünlerde salgının ekonomiye olası etkileri de tartışılıyor.
Salgının Dünya Ekonomisine Etkileri
Reuters 2008’de yayınlanan bir makalede IMF’nin tahmini, salgın hastalık maliyetinin 3 trilyon dolara mal olacağı ve bunun sonucunda dünya GSYIH’nin yüzde 5 düşeceği yönünde. Salgının yayılması, mevcut global krizi dünya genelinde derin bir bunalıma dönüştürebilir. İlk etkiler domuz gribinin ani çıkışıyla 27 Nisanda görüldü: S&P 50 stok endeksi yüzde 1 düşüşle kapandı. Meksika’daki ölümler finans piyasalarına panik reaksiyonlarla yansıdı: Meksika peso’su yüzde 4.4 değer kaybetti, Meksika borsası ise yüzde 3.3 düşüşle kapandı. Ekonomisinin 14 milyar doları turizme dayanan Meksika, salgın gribin ekonomisine yaratacağı darbeden büyük endişe duyuyor. Mayıs’ın ilk haftası, ekonomi Meksika’da kapanırken, Meksika Ticaret Odası’nın tahminlerine göre, Meksika ekonomisine domuz gribinin maliyeti günde 58 milyon dolar. Grip salgınının patlak vermesiyle beraber, otel rezervasyonları, uçak biletleri, konferanslar ve restoranlarda arkası kesilmeyen iptallerle finansal krizin derinleşmesi kaçınılmaz görünüyor.
Dünya Sağlık Örgütü, virüsün insandan insana geçecek şekilde mutasyona uğradığını ve hava yoluyla bulaşan virüsün yayılmasının hızlı olabileceğini belirtti. Hükümetler böyle bir salgın hastalığa ne kadar hazır? Barack Obama, domuz gribiyle mücadele etmek için Kongre’den 1.5 milyar dolarlık artı bir ödenek istedi. Obama, dünya hükümetlerine domuz gribiyle savaş için çağrıda bulundu; antiviral ilaçların hükümetlerce stoklanmasını, aşı üzerine çalışılmasını, sağlık alanında uluslararası koordinasyonun arttırılmasını savundu. Perşembe günü, Avrupa Birliği, 27 üye ülkeden sağlık bakanlarını bir araya getirerek, potansiyel tehlikeyi ve alınması gereken ortak önlemleri kararlaştıracak.
Korumacı bir politika ile ticaret kısıtlamaları, salgının yayılmasına engel olmak için bazı ülkeler tarafından şimdiden uygulanıyor. Örneğin, Meksika, Kaliforniya ve Teksas’tan Rusya et ürünlerinin ithalini durdurdu. 29 Nisan itibarıyla, en az 10 ülke; Çin, Rusya, Ukrayna ve Ekvator domuz ürünlerini ithal edilmesini yasakladı. Mısır, topraklarındaki domuzları öldürmeye başladı.
Şirketlerde Uygulanan Sağlık Önlemleri
SARS ve kuş gribinden sonra, birçok çokuluslu şirket, uluslararası operasyonlarını aralıksız sürdürebilmek için salgın hastalıklarla mücadeleyi kriz yönetimlerinin bir parçası haline getirdi. Örneğin, Sprint Nextel 2005’te Acil Olay Yönetimi Birimi içinde salgın hastalıklarla mücadele ekibi kurdu. Domuz gribinin Meksika’da patlak vermesiyle, 4 yıllık planlamasını hayata geçirdi. Öncelikle, tüm çalışanlarına grip gelişmeleriyle ilgili bilgi vermeye başladı. ABD’de vakalar görülmeye başlayınca, Meksika’ya seyahati kısıtladı. Meksika’daki çağrı merkezinin faaliyetlerini durdurmadı, ancak personellerinin sağlık durumunu sıkı takibe aldı. şirket politikalarını; uluslararası sağlık kuruluşlarının önderliğinde, uyarılara önceden kulak vererek, gerekli uygulamaları içine alarak geliştiriyor.
Microsoft, GE, IBM ve Dell de salgınla mücadele planlarını devreye sokmuş durumda. Çalışanlarını sağlıklı tutmanın en önemli önceliği olduğundan, virüsün yayıldığı bölgelere seyahati kısıtlıyor. Şirketler vakaların görüldüğü yerlerde evden çalışmayı öneriyor. Çoğunlukla şirketler; ofisleri temizlemek mi, yoksa virüsün yayılmasını önlemek için evden çalışmak mı ikilemi arasında doğru çözümü bulmaya çalışıyor. Japon devi Sony’nin Meksika’da Laredo, Mexicali ve Tijuana şehirlerinde ofisleri var ve henüz seyahat kısıtlamasına gitmemiş.
Şirketlerin böyle durumlarda faaliyetlerini sürdürebilmeleri, çalışmaların sürekliliğini sağlayan teknolojilerinin, internet ve mobil platformlarının sağlamlaşmasıyla ve çalışma alternatiflerinin geliştirilmesiyle mümkün. Merkezden uzakta olan bir ofisin kablosuz 3G teknolojisiyle kurulması mümkün. Çalışma ortamı kablosuz broadband alanının dışındaysa, uydu alternatifi düşünülebilir. Ofis ortamı dışında çalışma çözümleri yaratmak, primer önem taşıyor.
Sektörler Domuz Gribinden Nasıl Etkilenebilir?
Havayolları şirketleri ve domuz ürünleri işletmeleri bir tarafta, virüs tedavisi ve plastik eldivenler diğer tarafta, domuz gribinden yara alan ve fayda gören sektörlerin olacağı kesin.
Turizm ve Havayolları Sektörü
En büyük ve en hızlı etkiyi uluslararası düzeyde turizm sektörü görecek. Havayolları şirketleri en büyük darbeyi hisselerinde ani düşüşle hissetmeye başladı.
Havayolları şirketlerinin hisseleri salgın riskine ilk tepkileri hızlı düşüşlerle gösterdi:
British Airways %7.7, Cathay Pacific %8; Qantas %4, Luthansa %9, Air France %7, Continental Airlines ise %16 değerinde düşüş yaşadı. Lüks gemi seyahati şirketi Carnival hisseleri ise %6.8 düştü.
İlaç Sektörü
Anti grip viral ilaçlar ve yeni geliştirilen aşılarıyla ilaç firmaları, salgın hastalık dönemlerini karlı kapatıyor. Novartis’in de olduğu 4 laboratuvar, bir aşı üzerinde çalışıyor.
Salgın hastalıklardan en çok kazanan, Tamiflu adındaki grip ilacı sayesinde Roche ve Relenza sayesinde GlaxoSmithKline. Hastalığın belirtilerinin başladığı ilk 2 günde Tamiflu veya Relenza’ya başlandığı takdirde, 24-30 saat içinde grip semptomlarının süresi ve şiddeti kotrol altına alınabiliyor. İki ilaç da, virüsün yüzeyinde bulunan nöroaminidaz adındaki proteinleri bloke ederek virüsün hücreden hücreye yayılmasına engel oluyor.
Kuş gribinin salgın olduğu 2006’da Tamiflu satışları Roche’a 1.8 milyar İsviçre frangı getirdi. Gerçekleştirilen çeşitli testlerde H1N1 virüsünün Tamiflu’ya direnç göstermesiyle, domuz gribine karşı korunmak için hükümetler Relenza ilacını stoklamaya ağırlık veriyor. Glaxo hisseleri son 5 ayda bu gelişmelerle yüzde 5.7 yükselirken, Roche yüzde 3.5 artış gösterdi.
Tarım Sektörü
Grip ve gribin yayılmasıyla ilgili sektörlerin düşüşlerini öngörmek, zararın büyüklüğünü bilmemekle beraber mümkün ancak tarım, gıda, petrol, enerji gibi sektörlere etkisini tahmin etmek oldukça güç. Amerika’da tarım alanında ilk belirtiler, domuzların beslenmesinde kullanılan amerikan soya ve mısır fiyatlarının düşmesiyle gerçekleşti. Domuz ürünlerine talebin azalacağı korkusundan bu tarım ürünlerinin fiyatlarında düşüş görüldü.
Kaynak: Datassist / Değişim Yelpazesi, Dünya Gazetesi