Skip to main content
search

Geldik 2023’ün Kasım’ına… Seçim, kur, deprem, enflasyon ne ara girdik de ne ara çıkıyoruz… Zaman su gibi akıp gide dursun, yıl sonu beyaz yakalının telaşı başka oluyor. Hoş, telaş hep olur da adı farklı olur. Yıl sonu, bayram önü, ikinci çeyrek, ay başı…

Ama kuşku yok ki bunların en sıkıntılısı, en sorunlusu, en streslisi yıl sonu telaşı. Yıl sonu demek; satışçının hedef kovalaması, finansçının bütçe çalışması, muhasebecinin hesap kapatması demektir. Takvimli departmanların her biri tufan, boran!

Bu dönem son birkaç yılda finansçıların adeta canına okudu. Çılgın döviz kurlarının bir numaralı yardakçısı olan enflasyonist piyasalarda başarılı bütçe çalışması yapabilen bir finansçı, sisten göz gözü görmez Kafkas Dağları’nda bile yolunu bulabilir. Üstüne üstlük ülkemizde çok daha fazla yanıltıcı etmen sayabiliriz.

  • Maalesef uzunca bir süre TÜİK tarafından açıklanan verilerin doğruluğu tartışılır oldu. Hatta alternatif araştırma şirketlerinin ya da gruplarının açıkladığı veriler çok daha geçerli kabul edildi.
  • Döviz kurunun suni olduğu, kullanılan değerlerin reel piyasalardaki karşılığı da yine çok uzun bir süre tartışma konusu oldu.
  • Kafa karışıklıklarını getiren bir diğer neden de ilahi inançlar temelli ekonomi politikalarının gerçek piyasalara pek bir faydası olmamasıydı.

İşte bu gibi politika temelli birçok unsur bu sis perdesini iş hayatının tam merkezinde konuşlandırdı.

Hâl böyle olunca geçim derdi, günlük yaşam sorunları pastasının en büyük dilimini oluşturdu. Bu acı ve tuzlu pastanın en büyük dilimini bir nebze olsun küçültmek isteyen maaşlı çalışanlar, çaresiz maaşlarına bel bağladılar. Bu dönemde yüzde 100 zam alanlar bile zamlarından memnun olamadılar. Firmalar arasındaki ücretler politikasında müthiş değişkenlikler hasıl oldu.

Kadına Yaşı Erkeğe Maaşı Sorulmaz!

2000’li yılların ortalarına gelindiğinde artık kadınlar daha çok çalışma hayatındaydı. “Kadına yaşı, erkeğe maaşı sorulmaz” deyimi tam da bu dönemlerde tarihin tozlu raflarına coşkun bir “merhaba” diyerek, unutulmaya terk edilmişti. Deyim terk edilmesine terk edilmişti ancak deyimin ücret gizliliğini belirten kısmı halen tedavülde, hazır bir şekilde duruyordu.

Bu “sisli ortam profesyonellerinin” ücret belirleme konusunda neyi, nasıl referans alacağını bilemeyen şirketler çeşitli ücret araştırma çalışmalarına katıldılar. Bunun neticesinde de piyasadaki rakiplerinin yaklaşık da olsa ücret aralıklarını öğrenmeye çalıştılar.

Ülkemizde ücret araştırması yapan şirketler var ve bu piyasadaki önemli oyuncular yurt dışı menşeli. Ancak bu araştırma çalışmaları anket usulü ile yapıldıkları için verileri kimi zaman gerçeği yansıtamayabiliyor. Bu firmaların özellikle son 2 yılda çok başarısız, gerçeklikten çokça uzak sonuçlar verdiğini takip ettik. Ancak piyasada bu işi yapan az sayıda kurumun olması, bu firmaları şimdilik vazgeçilmez kılıyor.

Mavi Yaka Ücreti Beyaz Yaka’yı Geçiyor

Her İnsan Kaynakları işinin ehli, kurum kültürüne uygun, uyumlu çalışanları istihdam etmek ister. Böyle bir çalışan grubunu astronomik ücretlerle istihdam etmiyorsanız, alın size harika bir İnsan Kaynakları mahareti.

Ülkemizdeki meslek liseleri maalesef pek de cazibe merkezi değil. Bunun temeli meslek liselerindeki görece yetersiz kabul edilen eğitim işleyişinden geçiyor. Yetersiz eğitim temelini bilen veliler, çocuklarının toplumsal statülerinin düşük olacağı kanısına varıyor ve meslek lisesini son çare olarak görüyor. Haliyle mavi yakalı insan kaynağını bulmak İnsan Kaynakları için bugünlerde oldukça yorucu bir süreci oluşturuyor.

Ekonominin en temel öğretilerinden biri arz-talep dengesidir. Eğer bu noktada şiraze kaçarsa kriz ya kapıdadır ya da çoktan oturma odanıza kurulmuştur. Mavi yakadaki iş olanakları bugünlerde yüksek talep içerirken, yetersiz arz birçok krize de gebe oluyor. Mavi yaka işleri daha cazip hale getirmek için İnsan Kaynakları yüksek ücret skalası ve/veya çeşitli yan hak kartlarını masaya açıyor.

Son dönemdeki mavi yaka krizi, beyaz yaka ile mavi yaka arasındaki ücret baremini de altüst etmiş durumda. Yaptıkları işin değerini bilen ve arz-talep dengesinden de haberdar olan mavi yakalılar her profesyonel gibi ayaklarına gelen fırsatı değerlendirme çabasındalar. E mavi yakadaki yüksek ücreti gören beyaz yaka da durur mu hiç, yapıştırıyor “hani bana”yı. Alın size nur topu gibi bir kriz silsilesi!

Ücret artışları kimi ülkelerde Mart’ta kimi ülkelerde Ekim’de yapılabiliyor. Ancak ülkemizdeki yerli ve yerele ayak uydurmuş şirketler birkaç haftaya kalmaz bu zorlu sürece start verecek. Bakalım “akıp giden zaman” 2024’te bize neler getirecek…

Batı’nın Piyasa Takibi

Ücret araştırma şirketlerinin genelinin yurt dışı menşeli olduğundan bahsetmiştim. Bize kıyasla enflasyonu ekonomi tarihi kitaplarında okumuş, döviz kurunu Mark’la beraber unutmuş Avrupa ülkelerinde ise finansçıların işi çok daha rahat. Pozisyonun, kıdemin gelir skalası net. ABD’de de durum böyle. Ancak yine de Glassdoor gibi online platformlar üzerinden eski ya da hâlihazırda çalıştığınız şirkete ücret dahil olmak üzere yorum yapabilir ve yaptığınız işin ortalama ücretini takip edebilirsiniz.