Skip to main content
search

Bilim bu üç şeyin bizi başarıya götürdüğünü savunuyor. Aidiyet duymak, gelişim özteorisine inanmak ve kişisel hedefleri olmak.

Henry Ford bir keresinde şöyle demiş: “Yapabileceğini veya yapamayacağını düşünüyorsan, muhtemelen haklısın.”  Kısa ancak mesajı net bu sözü Ford’un ölümünün üzerinden 70 sene geçmiş de olsa, geçerliliğini koruyor hatta bilimsel çalışmalarla destekleniyor.

Bill Murphy Jr.’ın inc.com’da yayınlanan yazısında gözler yeni bir araştırma projesine çevriliyor.
National Science Foundation’ın yeni bir araştırma projesi Ford’un sözlerinin sağlaması niteliğinde. Araştırma üniversite öğrencilerinin çalışma faktörlerini ele almış, hangi faktörler onları iyi not almaya, okulda kalmaya ve mezun olmaya itmekte araştırmış. Murphy’nin Henry Ford kuralları adını verdiği üç etken ön plana çıkmış.

 

Kendine inanmak başarıda en büyük faktör

Kendine ve kendi yeteneklerine inanmak başarılı olma şansını yükseltmekte.

NSF tarafından fonlanan araştırma projesi, dünya genelinde 12 psikolog ve diğer alanlardaki profesörlerin üniversite öğrencilerinin başarısını araştırdığı 61 uygulamaya dayalı çalışmayı aynı çatı altında topluyor. Başarılı üniversite öğrencileri, hangi branşı okuyor, hangi sosyoekonomik statüden geliyorlarsa gelsinler, üç ana noktada birleşiyorlar:

 

  1. Aidiyet duymak:
    İlk faktör ait hissetmek. Üniversitenize ne kadar bağlısınız? Ne kadar sosyalsiniz? Ortama uyum sağlıyor musunuz? Yakın arkadaşlarınız var mı? Okula bağlılık duyan, kendini okulun parçası hisseden üniversitelilerin daha başarılı olduğu görülüyor. Çalışmaya katılan öğrencilerin %85’i öğrencilerin duyduğu aidiyet duygusunun not ortalamalarına olumlu etkisinden söz ediyor. 60 çalışmadan 50’sinde aidiyet duymanın öğrencilerin notlarına olumlu etkisine vurgu yapılmış.

9 Ocak 2018 tarihinde Dünya Gazetesi’nde yayımlanan yazımızın tamamına ulaşmak için görsele tıklayabilir veya HRPozitif’i buradan ziyaret edebilirsiniz.

 

DBS

Leave a Reply