Skip to main content
search

5 senedir her yılı bu soruyla kapatmak bir Datassist geleneği haline geldi…

Neden Bu Soruyu Soruyoruz?

Asgari ücret sorusunu, asgari ücretin Türkiye için önemini vurgulamak amacıyla her sene soruyoruz. Türkiye OECD ülkeleri içinde asgari ücrette 2018 verilerine göre en düşük 5. ülke. Meksika (1.194 dolar), Rusya (2.030 dolar), Brezilya (3.133 dolar) ve Kolombiya’yı (3.700 dolar) takip eden Türkiye’de yıllık asgari ücret 5.044 dolar. 

2019 yılında yaşanan devalüasyonla beraber, Türkiye’de yıllık asgari ücret 4,170 seviyelerine düşerken, asgari ücret ile geçimini sağlamaya çalışan 7 milyon kişiyi asgari ücrete ne olacak sorusu doğrudan etkiliyor. Dolaylı olarak ise, bu sorunun tüm iş gücüne ve sektörlere etkisi büyük. 7 milyon kişinin satın alım gücü olarak asgari ücreti ele alabiliriz. Bu bakış açısıyla, asgari ücretteki artış enflasyonu doğrudan etkileyen faktörlerden biri. Tabii bunun yanı sıra, düşük ücretlerin egemen olduğu Türkiye piyasasında asgari ücrete yapılan zamların tüm çalışanlara etkisi de büyük olmakta. Düşük ücret gruplarının da ücret seviyesini ortalama ücrete doğru itiyor.

Örneğin asgari ücrete yakın ücret alan çalışanlar, asgari ücrete gelen zamla beraber, maaşlarını çoğu zaman asgari ücretin altında buluyorlar. Dolayısıyla işveren onları asgari ücretin üzerine çeken bir iyileştirme yapma durumunda kalıyor. Bu gibi şirket geneline yayılan zamlarla beraber, işverenin bordro maliyetleri her sene yüzde 20-25 oranında artabiliyor. Bunun sonucunda, şirket altından kalkamayacağı maaş ödemelerinin önüne geçmek için işten çıkarma kararları alıyor. Yani, günün sonunda kaybeden yine çalışan oluyor ve tabii düşen verimlilikle de işveren. 

Türkiye’de kayıtlı iş gücünün yaklaşık %40’ı asgari ücretli çalışanlardan oluşuyor. Dolayısıyla asgari ücret, geçinmek için elde edilecek minimum tutar olması gerekirken, net gelire dönüşüyor. Bu durum işveren maliyetlerinin asgari ücret artışı açıklandığı anda yükselmesi anlamına gelirken, çalışan için de piyasa koşullarında alım gücü neredeyse aynı kalarak (ve hatta bazen azalarak) ücretin yalnızca sayısal olarak artması anlamına geliyor. Sonuç olarak asgari ücretteki artışı sevinçle karşılayacak bir durum ne işveren için ne de çalışan için asla oluşamıyor.

Asgari Ücret Tahminini Kimler, Nasıl Doğru Bildi?

Bugüne kadar yaklaşık 20 insan kaynakları profesyoneli bu soruyu bildi. Daha doğrusu bir sonraki senenin asgari ücretine çok yakın tahminler yaparak bu mini yarışmayı kazandılar ve eğitimlerimize ücretsiz olarak katıldılar. 

Sürecimiz şöyle işliyor: her sene sosyal medya kanallarımızdan soruyu herkese açıyoruz ve cevapları kaydediyoruz, asgari ücret açıklandıktan sonra, en yakın tahmini yapan 3 kişi o senenin kazananı ilan ediyoruz ve eğitimimize davet ediyoruz. 

Tahminler genellikle piyasada konuşulan tahminler üzerinden oluşturuluyor. Örneğin, Yeni Ekonomi Programı’nın 2020 enflasyon hedefi %8.5. Bu oran asgari ücrete yansıtılırsa, brüt asgari ücret 2.775 TL, net asgari ücret de AGİ hariç 2 bin 191 TL olacak. Merkez Bankası enflasyon raporunda belirtilen %12 enflasyon tahmini baz alındığı takdirde, brüt asgari ücret 2.814’e, yani net asgari ücret de AGİ hariç 2 bin 222 TL’ye çıkıyor. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, milli gelir hesabına bakıldığında net asgari ücretin (AGİ hariç) 3.200TL olması gerektiğini vurgulamakta.

Geçmiş yıllara yönelik belli trendlerin incelendiği teknik analiz gibi net bir yönteme dayanarak tahmin yapmak pek yaygın değil. Bordro ve insan kaynakları sektörünün içinden gelmek, çeşitli duyumları almak, ekonomik ve politik ibareleri iyi okumak genelde başarılı tahminlerin ardında gösterilen yöntemlerden.

Bakalım 2020 yılının asgari ücretini kim doğru tahmin edecek ve hangi yöntemlere başvuracak… Bizi izlemeye devam edin…

Ela EROZAN GÜRSEL