Skip to main content
search

Bu yazı, Dünya Gazetesi’nde 9 Mayıs 2017 tarihinde yayımlanmıştır.

Steve Jobs’ın adımlarını takip edin… Mecazi anlamda değil, gerçekten! Kendinize yarım saatlik yürüyüş molaları vererek.

Oturmak yeni neslin sigarası haline geldi. Bunu nasıl değiştirebiliriz? Hayatımızda devrimsel değil, ufak tefek değişiklikler yaparak. Herkes günde 8 ila 9 saat arasında oturuyor, ofiste çalışarak oturuyor, toplantı yaparken oturuyor, yemek yerken oturuyor, oturuyor… Uyuduğundan fazla saat hareketsiz bir şekilde oturuyor. Sadece toplantılarınızı yürüyerek yapsanız hayatınızda ne değişir?

Julian Hayes II, Güneydoğu Asya’da geçtiğimiz hafta yayınlanan makalesinde Steve Jobs ve üstün zekalı çok başarılı liderlerin ilginç bir ortak yönünden bahsetmekte. Her biri sağlıklı, yaratıcı, mutlu ve verimli kalmalarının yolunu düzenli yürüyüşlerine bağlamakta.
Steve Jobs ve Mark Zuckerberg’in yürümeyi yoğun iş yaşamlarının içine katmaları yürüyen toplantı konsepti içinde yaşam bulmuş. Ciddi bir konuda konuşması gerekiyorsa, Jobs’ın tercihi yürürken konuşmak olurmuş. Biyografisini yazacak olan Walter Isaacson’u ilk görüşmelerinde yürüyen bir toplantıya çağırdığında o zaman Jobs’ın bu tercihinden bihaber olan Isaacson çok şaşırmış. Oysa, Jobs büyük önem verdiği biyografisini en rahat yürüyerek konuşacağını düşünmüştür.


Fortune 500 şirketlerine büyüme ve strateji üzerine danışmanlık veren Nilofer Merchant’ın TED konuşmasında belirttiği gibi, yürüyerek konuşunca çok fazla şey değişebilir: temiz hava taze, yenilikçi düşüncelerin önünü açar, engelleri fiziksel olarak önümüzden kaldırdığımız gibi, zihnimiz rahatlar, daha net, açık bir şekilde düşünür, aynı netlikte, giderek daha da yaratıcı yönümüzü besleyerek çözümler üretiriz. Uyuşmuş bacaklarımız açıldığı gibi, beynimizdeki engelleri aşmaya eğilimli oluruz, yapıcı oluruz.

Yürüyerek toplanmanın avantajları

Yürürken konuştuğunuzda odağınız konuşulanlardır. Açık havada olduğunuzda, duyularınız açıktır, ofiste ya da toplantı odalarında kapalı kalmanın verdiği ağırlığı üzerinizden kolayca atarsınız. Yürüdüğünüz için aktifsinizdir. Telefonunuzla oynamak veya bilgisayarınızdan email cevaplamak gibi ıvır zıvır işlerle bölünmezsiniz. Konu ciddiyse, işin duygusal bir boyutu varsa, karşınızdakiyle zor konuşacağınızı bildiğiniz bir konuysa, ortam ve tabii yürüyor olmak size yardımcı olacaktır, gözlerinizi kaçırmanıza gerek olmaz, huzursuzluk veya heyecandan elleriniz terlese, kolayca cebinize saklayabilirsiniz. Bir diğer yandan, herkesin yürürken önüne bakması yani konuşulanların doğrudan kulak hizanızda duyulması dikkatinizi yoğunlaştırmanızı kolaylaştırır. Yürüme hızınız ve seçtiğiniz yürüme rotasıyla konuşmaya farklı boyutlar katmanız, verdiğiniz izlenimi değiştirmeniz mümkündür.

Yazının devamı için görsele tıklayabilir veya HRPozitif’i buradan ziyaret edebilirsiniz.

DBS

Leave a Reply