Uluslararası başarılar önemlidir. Sadece kendi ülkenizde kendi insanınıza hizmet vermenin ve fayda sağlanmanın ötesine geçtiğinizi, yarattığınız değerin kendi coğrafyanızın sınırlarını aştığını görür, daha geniş kitlelere ulaşabileceğinizin sinyallerini almış olursunuz. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren Türk markalarının uluslararası standartlara ulaştıklarını ve sadece iç pazarda değil, dünya genelinde beğeni görmelerine şahit olmak bir Türk vatandaşı olarak hepimizin koltuklarını kabartmakta.
Geçtiğimiz hafta bizi gururlandıran sektör İnsan Kaynakları alanında uzun yıllardır faaliyet gösteren Datassist Bordro Servisi oldu. Datassist ekibi, Portekiz’de düzenlenen Global Payroll Awards’da Türkiye’yi temsil etti ve In-Country Payroll Provider kategorisinde birincilik ödülünü aldı.
Bu hafta Değişim Yelpazesi’nin konukları Datassist Bordro Servisi’nden Umut Özbağcı ve Kemal Koçak.
Datassist ekibi büyük bir başarıya imza attı, tebrikler. Bize biraz bu yarışmaya ve zirveye giden süreçle ilgili bilgi verebilir misiniz? Datassist zirveye ve yarışmaya nasıl katıldı?
Datassist kurulduğu günden bu yana uluslararası standartlara uygun hizmet veren bir servis sağlayıcı. Bunun en önemli göstergelerinden biri, Türkiye’de faaliyet gösteren global şirketlerin Datassist’i uzun soluklu bir iş partneri olarak tercih etmeleri ve Datassist’in partnerliklerinin organik bir şekilde stabil olarak büyümesi. Bu büyümenin altında, operasyonel hacim, sağlam bir müşteri portföyü ve uzun bir maratonu andıran partnerlikler var. 2017 yılı kapanışı itibarıyla yılların deneyimi, iç piyasadaki ismimizin itibarı ve güvenilirliği ile uluslararası seviyede başarı göstereceğimize inandık ve ilk girişim olarak Global Payroll Association (Global Bordro Birliği) tarafından düzenlenen Global Payroll Awards 2018’e katılmaya karar verdik.
Katılımcıları değerlendiren jüride PwC, Deloitte gibi bağımsız denetim şirketlerinden uzmanlar ve dünyanın çeşitli ülkelerinden bordro profesyonelleri bulunuyordu. In-Country Payroll kategorisinde, servis verdiği sınırlar içerisinde en iyi olan servis sağlayıcılar yarışmaya dahil edilmişti. Zorlu bir eleme sürecinin sonucunda, Türkiye’yi temsilen de Datassist yarışmaya katılma hakkı elde etti.
Ekip olarak nasıl hissettiniz tüm bu başarıyla sonuçlanan süreçte?
Başvurumuz sırasında, onlarca başvuru arasından finale kaldığımızı öğrendiğimizde, Lizbon’da gerçekleşecek tören için davet edildiğimizde ve törende ödülü almak üzere sahneye çağırıldığımızda tüm ekipte tek bir duygu hakimdi: Gurur.
Bu başarı için çok çalıştığımızı her zaman biliyorduk. Ancak bizim bildiğimizin bordro alanında dünyaca bilinen ve sayılan kurumlar ve profesyoneller tarafından da onaylanması büyük bir mutluluk.
Biraz Datassist ve firmanın bordro hizmetlerinden bahsedelim. Türkiye’de bordro alanında faaliyet gösteren birçok şirketin içinden Datassist kendini nasıl ayrıştırdı?
Türkiye’de faaliyet gösteriyorsunuz ve Türkiye’de çalışan Türk ve yabancı çalışanların bordrosunu Türk mevzuatına göre yapıyorsunuz, ancak ABD’de halka açık bir şirketin tabi olması gereken kuralları da gözeterek bu süreci yürütüyorsunuz. Biz bunu 2006 yılından beri yapıyoruz ve bu seviyede servis gereksinimi olan onlarca müşterimiz var. Bence Datassist’i rakiplerinden ayıran en önemli nokta da bu.
Elbette bunun haricinde Türkiye’de ilk bordro şirketi olması, sektöre yön veren şirket olması ya da kurulduğu günden bu yana geliştirmekten vazgeçmediği teknolojik altyapısı hep bu başarının parçaları. Servis standartlarımızı ve servis seviyemizi en yüksekte tutmak üzere, azimle çalışmaktan hiçbir zaman vazgeçmemenin de ayırt edici özelliklerimizden olduğuna inanıyoruz.
Zirvedeki deneyiminizden bahseder misiniz?
Ödülü alamamış olsaydık da, zirvede ve ödül töreninde bulunmak gerçekten büyük bir deneyim olurdu. Başta Avrupa ve Amerika olmak üzere dünyanın dört bir yanından onlarca servis sağlayıcı ve teknoloji şirketi ile birlikte oldukça etkileyici bir tören gerçekleştirildi. Katıldığımız kategoride bizimle birlikte finale kalanlar İrlanda, İngiltere, Avustralya ve İsveç’ten şirketlerdi. Ödülü aldıktan sonra zirvede bulunan ve ödüllere aday gösterilen şirketlerden birçok profesyonelin tebriklerini kabul etme ve tanışma imkanı bulduk.
Keyifli bir başka nokta ise zirveye ve yarışmaya ilk kez bir Türk şirketinin katılmış olmasıydı. İş dünyası ve inovasyon konusunda Türkiye’nin uzun bir geçmişi ve reputasyonu yok. Türk firmalarının öncü olmadıkları önyargısıyla bulunduğumuz bu prestijli platformdan ilk kez katılmamıza rağmen ödülle ayrıldık. Ödülü almamız bir hayli şaşkınlık yarattı!
Yurtdışında benzer faaliyetler gösteren firmalarla farklı ortaklıklar yapmayı düşünür müsünüz?
Rekabet (Competition) ve İşbirliği (Cooperation) sözcüklerinin bir araya getirildiği yeni bir kavram var biliyorsunuz; ‘Co-opetition’, yani ortaklaşa rekabet. Datassist olarak rekabete ve işbirliğine aynı oranda önem veriyoruz. Rekabet etmeden de, işbirliği yapmadan da gelişmek pek mümkün değil. Biz her ikisini de aynı anda gerçekleştirmek üzere çalışıyoruz.
Dünyanın en güçlü ve en büyük bordro servis sağlayıcılarının partneri olarak çalışıyor ve Türkiye operasyonlarını yönetiyoruz. Tüm bu süreçlerden çıkarılabilecek dersleri de, Datassist’i geliştirmek üzere tartışmaya açıyoruz. Zirve sırasında, işbirliklerine ve ortaklaşa rekabete girebileceğimiz benzer değerlere sahip şirketlerle temaslarımız oldu.
Datassist ve Türkiye’de uygulanan bordro faaliyetleri özellikle hangi konularda Dünya standartlarında?
Ödül töreni ve zirve sırasında Datassist adına en dikkat çeken bilişim ve insan kaynaklarını birleştiren Datassist Yazılım Ekibi tarafından geliştirilmiş Dakika.com.tr platformu oldu. Bordro alanında yenilikçi ve vizyoner bir altyapının Türkiye’den çıkması hepimiz için keyif verici. Uluslararası alanda faaliyet gösteren servis sağlayıcılarının elbette bu tip altyapıları var, ancak yerel bazda faaliyet gösteren bordro şirketlerinin çok önünde olduğumuzu ve bu uluslararası şirketlerle rekabet içerisinde olmamız gerektiğini gördük.
Buradan çıkardığımız ders kendimize daha da güvenmemiz gerektiği oldu.
Datassist’in başarısı farklı sektörlerde faaliyet gösteren Türk firmalarına ilham kaynağı olmalı. Ürününüz Türkiye’de yaşayan insanların sıkıntılarını çözüyorsa, neden dünyanın başka yerindeki insanların sıkıntılarını gidermesin? Belki birkaç değişiklik yapmanız gerekir, belki o ülkeden bir firmayla iş birliği içine girmeniz. Kendinize güvenin, uluslararası piyasaya açılmak için cesur olun.
Bu yazı 12 Haziran 2018’de Dünya Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
Ela Erozan