Japonya / Almanya
Yapay zekanın ve otomasyonun işleri devralması, küresel ölçekte işsizlik sorununu artırabilecek bir faktörken, bazı ülkelerde işgücü açığı giderek büyüyor. Japonya gibi nüfus artışı negatif olan ülkelerde, yeterli çalışan bulunamaması ciddi bir ekonomik tehdit haline geliyor.
Bu durum, bazı şirketlerin aslında finansal ya da operasyonel nedenlerle değil, sadece iş gücünü koruyabilmek için başka şirketleri satın almasına yol açıyor. Bu, “acquihire” (satın alarak işe alım) stratejisinin Japonya’da daha büyük bir ihtiyaç haline gelmesine neden oluyor.
Japonya’nın İş Gücü Açığı
Japonya’nın 400 milyar dolarlık inşaat sektöründe, 132 yıllık Osaka merkezli bir şirket bu ay rakibiyle birleşti.
Japon rakipler arasındaki birleşmelerin önündeki psikolojik ve kültürel engellerin, yurtdışındaki bir şirketi satın almaktan bile daha büyük olduğu uzun zamandır düşünülüyor. Yerel birleşmelerde maliyet sinerjisi sağlamak daha zordur çünkü işten çıkarmalar kolayca gerçekleştirilemez. Örneğin, Mizuho Finans Grubu’nun 2000 yılındaki Japon bankacılık krizinde gerçekleşen üçlü birleşmeden sonra BT sistemlerini entegre etmesi 20 yıldan fazla sürdü.
Bu eğilimin büyük bir nedeni daralan iş gücü: Daha fazla şirket, iş gücü açığını gidermek için “satın alım yoluyla işe alım” stratejisini benimsiyor. Üst düzey yöneticiler, bu sorunun otomasyonla hızla çözülemeyeceğini vurguluyor.
Dünyanın farklı bölgelerinde çok farklı iş gücü dinamikleri var:
- Gelişmiş ülkelerde nüfus yaşlanıyor ve iş gücü açığı artarken, teknoloji işleri devralıyor.
- Gelişmekte olan ülkelerde ise genç nüfus fazla ancak yeterli istihdam yaratılmadığı için işsizlik artıyor.
- Bazı ülkeler ise hem iş gücü açığı hem de işsizlik sorunu ile aynı anda uğraşıyor.
Bu trend, gelecekte küresel iş gücü dengelerinin nasıl değişeceğini anlamak için çok önemli. Yapay zeka ve otomasyon gerçekten her sektörü etkileyebilecek mi, yoksa bazı alanlarda hala insan emeğine bağımlı kalınacak mı? Özellikle hizmet sektörü, sağlık ve bakım gibi insan odaklı işler nasıl dönüşecek? Bunlar önümüzdeki yılların en kritik sorularından olacak.
Almanya gibi ülkelerde şirketler çalışanlarından kurtulmak için küçülüp kapanırken, Japonya gibi ülkelerde şirketler sadece çalışan bulabilmek için satın alınıyor.
Almanya: İşten Çıkarmalar ve Şirket Kapatmaları
Almanya’da ve genel olarak Avrupa’da, enerji krizleri, küresel rekabet ve otomasyon nedeniyle birçok şirket ya küçülmeye gidiyor ya da tamamen kapanıyor. Özellikle sanayi ve imalat sektörleri bu süreçten etkileniyor.
- Otomasyonun yükselişi: Yapay zeka ve robotlar üretim süreçlerinde insan gücüne olan ihtiyacı azaltıyor.
- Yüksek maliyetler: Avrupa’daki şirketler, enerji, iş gücü ve işletme maliyetlerinin artması nedeniyle çalışanlarını işten çıkarmak zorunda kalıyor.
- Düşük büyüme beklentileri: Küresel ekonomi yavaşladıkça, bazı Alman şirketleri uzun vadeli risk almak yerine kapanmayı tercih ediyor.
Örneğin, Alman otomotiv sektörü elektrikli araçlara geçiş sürecinde büyük işten çıkarmalar yapıyor çünkü elektrikli araç üretimi, içten yanmalı motorlara kıyasla daha az iş gücü gerektiriyor.
Japonya: Çalışan Bulmak İçin Şirket Satın Alımı
Japonya ise tam tersine, nüfus azalması ve yaşlanma nedeniyle iş gücü bulamıyor.
- Nüfus azalıyor: Japonya’da doğum oranları düşerken, emeklilik yaşı gelen kişi sayısı artıyor.
- İş gücü açığı büyüyor: Özellikle inşaat, ulaşım ve hizmet sektörlerinde çalışacak insan bulunamıyor.
- Şirket satın almaları çözüm olarak kullanılıyor: Büyük şirketler, kapanmak üzere olan küçük şirketleri satın alarak sadece iş gücünü korumaya çalışıyor.
Japonya’daki “acquihire” (satın alarak işe alım) stratejisi, sadece yetenekli çalışanları değil, herhangi bir şekilde iş gücü bulmayı hedefliyor. Almanya’da şirketler küçülmek için birleşirken, Japonya’da tam tersine çalışanları elde tutmak için birleşmeler yaşanıyor.
Dünya demografik öngörüleri, istihdam piyasalarını önemli ölçüde etkileyecek birçok faktörü barındırıyor. Özellikle nüfus yaşlanması, doğum oranlarının düşmesi ve göç hareketleri gibi değişimler, iş gücü arzı ve talebinde büyük dönüşümlere neden olacak. Bunlardan birkaçı:
- Yaşlanan Nüfus ve İş Gücü Daralması
- Genç Nüfusun Azalması ve Nitelikli İş Gücü Açığı
- Göç politikaları ve entegrasyon sorunları nedeniyle bazı ülkelerde iş gücü piyasasında yaşanacak dengesizlikler
İş dünyası; yaşlanan nüfus, göç dinamikleri ve teknolojik gelişmelere uyum sağlamak için yeni stratejiler geliştirmek zorunda. Ancak dünyadaki demografik değişimler, iş gücü piyasasındaki dönüşümler her coğrafya için aynı değil.
Yukarıda iki gelişmiş ülkede sarkacın gittiği mesafeye birkaç örnek paylaştık. Gelişmişlik seviyesi ve servet dağılımı uçurumunda ise karşılaştırmalar bambaşka boyutta olabilir.